TEBESSÜM😊
Büyüdükçe o güzel ifadeyi göremiyorsak yüzümüzde… Bir
durup düşünmeli. Hemşerim bu yolculuk nereye? Tersinden mi kalktın düzünden mi ? Ne
bekliyorsun bugününden bilemem. Küçükken ayakkabılarımızı ters giydiğimiz zamanlarda
tebessüm ederdik. Ve sonra büyüdük. Sahi tersinden kalkmak dedikleri, kimin icadı? Ah bu büyükler… Sanırım küçük şeylerle mutlu olurken daha
büyüktük.
Güneş kimin için doğuyor? Yağmur kimi mutlu ediyor?
Köpeklerle kim selamlaşıyor? Bir elma için kim şükrediyor? Âşık olmaktan,
sevmekten kim korkmuyor? En önemlisi yüreğinden gelerek kim tebessüm
edebiliyor?
Çok soru sordum biliyorum. Tebessümü ve birçok güzelliği
çocuklardan öğreniyoruz. Ve en çok soruyu onlar soruyor. Hepimizin bir yarası
var. Dirseğimizin ya da dizimizin yarası gibi değil. Bu yaralarımızın bir kısmını,
büyüklerimiz zamanında öperek iyileştirdi. Büyüdük ve yaralarımızı gizlemek
zorunda kaldık. Yaralarımızı zaman zaman bir tebessümle kapattık.😶
…
İç dünyamızın iki yüzünü de görmek için hayali bir gezi yapalım mı? 🙋
Gittiğimiz yerde bildiğimiz tüm arabesk şarkılar
çalıyor. Hatta ilk çalan şarkı Hakkı
Bulut’tan “Ben tövbemi geri aldım” 🙈 Işıklar kapalı, içerisi zifiri karanlık ve şarkı çalıyor.
“Nasıl elveda demişim
Benim gibi içenlere
Bir kalpsize kapılıp ta
Her gün acı çekenlere
Ben tövbemi geri aldım
Tanrım sen bağışla beni”
“Allah Allah nasıl bir yere geldik arkadaş” diyebilirsin. Korkma alem falan
yapmayacağız.😄 Işıklar yavaş yavaş yanıyor. Duvarlarda bir dünya fotoğraf var.
Her bakan kendi fotoğraflarını görüyor. Şuanda seni göremiyorum rahat ol ve
duvarlara bak. Ben kendime bakıyorum. Burada
yüzümün asık olduğu milyonlarca fotoğrafım var. Bu fotoğraflar hayatımdaki anları
temsil ediyor. Çoğu zaman unutmuşum gülmeyi :) Kameralara gülümserken, hayata
gülümsemeyi unutmuşuz sanırım. Bu arada şarkı bitmiş yeni bir şarkı çalıyor. Müslüm Gürses’ten “Sigara”
“Aslında ben de isterim emeklemeden
koşmayı
Dünyanın her yolunda yürüyüp kaybolmayı
Aslında ben de isterim düşünmeden
konuşmayı
Küçük bir oyun içinde önemli kişi olmayı
Aklımdan geçen sözler kalbimden gelen
sesler
Hepsi bir orman oldu bir kibritle yok oldu
Ben sigara dumanının altında
Yana yana en so….”
İyice arabekse ve melankoliğe bağlıyoruz. Etrafta ne sigara ne de jilet var.🙊 Her bir fotoğraf kağıt kesiği gibi geliyor
yüreğine. Ciğerin doluyor, boğazın düğümleniyor. 🙇
Tamam, merak etme burada çok kalmayacağız biraz daha bakalım kendimize. Ne
için canımızı sıktık, ne için boşa üzüldük bakıp ders almaya çalışalım.
İç ses(imiz): “ Ne kadar gereksiz yere
üzmüşüm kendimi, bunun için mi üzülmüşüm. Değmez ,değmez hiçbir şeye. Şarkıda
bitti yenisi çalmadan çıkabilsek bari…” 😏
Azer Bülbül: “ Kurşun Yedim” 🙌
Kurşun
yedim sol yanımdan
Yaralandın mı? hey can yaral…
Yaralandın mı? hey can yaral…
İçimizi titreten bu şarkıdan sıyrılmak için
ortamı değiştiriyorum. 😀
…
İlk gittiğimiz yere benziyor. Bazı farklılıkları
da yok değil, mesela ışıklar yanıyor ve çok güzel bir müzik çalıyor. Oh be derin
nefes alalım değil mi? 😉
Nursan Alcam: “Hayat Sevince Güzel”
Sevince kalbimizde
Umutlar çiçeklenir,
Kötülükler kaybolur
Karanlığa gizlenir.
Hayat sevince güzel,
Sevince tatlı günler,
Bir kuşu kelebeği,
Bir taşı sevin yeter.
…
Bu arada yeni fark ediyorum duvarda milyonlarca gülümseyen fotoğraflarım
var. Senin de yüzün gülüyor sanırım sende benim gördüklerimi görüyorsun. Ne
güzel anılar varmış vay be diye iç çeker gibiyiz. Yeğenimi ilk gördüğümde ki heyecanım,
köpeğimle oynarken, arkadaşlarımla şakalaşırken, âşık olduğumdaki hallerim. Ne
güzel günler geride kalmış. Nasip olursa ne güzel günlerde yaşanacak değil mi? 😊 Bu arada sende tebessüm ediyorsun, neler görüyorsun bilmiyorum.
Duvarda açık mavi tonlarında büyükce bir yazı beliriyor, sanırım bu
hikayede burada bitecek. “SON” yazmadan önce bir şey söylense güzel olur.
HER ŞEYİN SONUNDA
BİR TEBESSÜMLE ÖZETLERİZ HAYATI… AMA ACI, AMA TATLI. UMUTLAR İÇİN KÜÇÜK BİR TEBESSÜM
OLMALI 😊
Son bir şarkı dokunsun yüreklere...
Fatih Peşmen ve Gizem Akın: “Tebessüm”
İstedim ki sokakta
Asık suratlı kalmasın
Büyükler büyüdükçe
Gülmeyi unutmasın
Bir merhaba ile selamladım insanları
Okul yolunda gördüğüm minik karıncayı
Yaşım küçük ama içimdeki kıpırtıyı
Biraz neşe katıp büyüklere size veriyorum
Hayat gülünce çok güzel
Hayat gülünce çok güzel
O kapkara bulutları
Dağıtıp atmalı
Herkesin yüzünde
SON 😊
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder